28 Şubat 2013 Perşembe

Yağmur kokulu ilkbahar.

 Ağaçlar tomurcuk açacak yakında. Güvercinler pır pır deli gibi uçup insanlara baharın geldiğini haber verecek. Yeni aşklar filizlenecek. Bir çok insan evlenecek. Dağların kardan duvakları eriyecek . Kalabalık piknikler, bahçe sohbetleri orada burada koşuşturan çocukların şen sesleri gözle görünür hale gelecek. En çok da sıcak güneş insanlara yüzünü gösterecek. Kısacası bahar gelecek baaaahhhaaarr.

 En sevdiğim mevsimdir ilkbahar. Yağmurlu günleri hariç. Bahar yağmurlarıyla gelecek sevdiklerimin toprak kokusu diye çok korkarım . Toprak olup gidenlerin kokuları yağmurla karışan toprak kokusunda can buluyor bence. Fark ettim de son günlerde çok ölümü ,ölenleri hala kalbimde yaşattıkları mı anar olmuşum.

  Melankolik halim hiç çekilmez benim. Hep ağlayan zırlayan duygularını kontrol edemeyen insanlardan olurum. Toparlanmam da uzun sürer. Garip rüyalarımın ardı arkası kesilmeyince sanki her an ölecekmişim gibi hisseder oldum. Durmadan rüyamda kırılan aynalar , kafası kopan insanlar , ayrılıklar , öcüler , canavarlar ve kaybettiklerimi gördükçe bu hale geldim sanıyorum.

 İnsanı hayata bağlayan şeyler bu ruh haline baskın çıkıyor inanın. Ailesi , yaşama nedeni ve sevdiği insanlar. Her yıl düzenli olarak bu hale gelirim yılmadan sıkılmadan daralmadan. Az mı psikolog Zeynep hanımın yanında almadım soluğu . 2 defter dolusu gördüğüm rüyaları anlattım yazılarım arşivinde bulunur. Kısacası bahar güzeldir. Yağmur kokusu değildir. Rüyalar güzeldir. Kabuslar canavar. Bazen de insanlar kötüdür. Ruhlar iyidir.

  Bu mudur? Benim yağmur korkum.
  Bu mudur? Benim ilkbahar sevgim.
  Bu mudur? Benim melankolik halim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder