16 Aralık 2012 Pazar

Dede sakalı.

 Ruh hali değişken olan bir insanım. Anım dakikama , dakikalarım saatime . saatlerim hiç bir zaman ruh halime uyum sağlamıyor. Şöyle ki : küçüçççük şeylerden çok tutkulu şekilde mutlu olurum fakat toplu iğne başı kadar şeylere adam öldürürüm , kıyamet kopsa çay içerim gamsızlıktan , dışarıdan ses gelse hırsız değil uzaylılar geldi sanırım .  Aslın da ben dede sakalına bile ( bana göre dede sakalı halk arasında; pamuk şekeri) mutlu olurum.
 Benim için dede sakalı demek şımarıklık yaparak babamın omuzlarından inmedim 2-6 yaş aralığım demek , pazarda annemle alışverişe çıktığımızda dede sakalına 'bakıcaaam' diye kaybolmam demek , dede sakalı demek dedişimin ananeşimin elinden tutup saatlerce gezmem demek. Her dede sakalı gördüğüm de helikopterle dünya turuna çıktığımı bile hayal edebilecek kıvama gelirim. Çocukluğumdan yaşlılığıma her pamuk şekeri gördüğümde ellerimi birbirine kavuşturup ne olur bana dede sakalı alalım diye çığlık atacağımı  bilerek yaşıyorum . Yaşattırıyorum yanımdaki her insana. Beni seven , dede sakalı alsın bana.

 Bu mudur? benim dede sakalından da olsa mutluluğum?
  Bu mudur? benim anlık mutluluğum?
  Bu mudur? benim kıyamet anlayışım?