22 Haziran 2013 Cumartesi

Masum bir istekti Taksim Gezi Parkı ağaçlarının nefes alması.

Geç kalınmış bir yazı.. Olayların yatışmasını bekledim fakat aksine olaylar yatışmak yerine çığ oldu büyüdü. Masum bir istek '28 mayıs Taksim Gezi Parkı ağaçlarına dokunmayın nefesimizi kesmeyin' isteği tepki olarak algılandı aşağılandı ,damga vuruldu, partilere alet edildi ve bu seferde ağaçlar değil masum istekli insanlar hedef alındı.




 
İstanbul gezi parkında başlayan bu istekler Ankara,Balıkesir,Bursa,İzmir,Adana,Hatay, Antalya, Eskişehir , Çanakkale,Denizli ve birçok şehire yayıldı. Hiç bir şekilde bu istekleri ciddi bulunmayan , aşağılanan , ötekileştirilen , çapulcu ilan edilen ,
marjinal olarak tanımlanan , sosyal medya gençliği olarak tanımlanan  bir çok sıfatlara layık görülen  ve görülmeye de devam eden bir topluluk oluşmaya başladı.
 Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım bu ülkeyi ve büyük önder Atatürk'ü çok seven bir gencim benim başka bir sıfatım yoktur.
Ülkemi yaşanır kılan bayrağına , marşına , toprağına , doğasına Ata'mın da vurguladığı gibi son nefesime kadar sahip çıkacağıma and içmiş bir gencim. Bu yüzden kimse beni olması gerekeni savunduğum için , ülkemde ki ağaçları koruduğum için ,özgürlüğümü , hakkımı savunduğum için beni yargılayamaz. Laik bir hukuk devletinde yaşıyorum demek güç bugünlerde. Sorgulayan , istekte bulunan ve hakkını savunan insanlara karşı halkının asayişini , güvenliğini sağlamak ve onları korumakla görevli insanları halkına baskı yapmaya zorlayan bir ülke ne kadar laik, ne kadar, özgür, ne kadar demokratiktir? son günlerde bu düşünceler insanları sokağa dökmüyor mu sizce de?







Eskişehir'de hükümetten istekte bulunan halkın sesini 30 mayıs-1 haziran tarihlerinde duymaya başladık. İlk gece müdahale çok sert yaşandı Üniversite caddesinde bibergazlı , tomalı ,joplu müdahale sabahın ilk saatlerine kadar sürdü. Süre gelen günlerde Yunusemre caddesinde Espark önünde devam eden eylemler 20 haziran gecesine kadar devam etti ve hala etmekte. Öğrenci şehiri olan Eskişehir'de öğrenciler başta olmak üzere her yaştan insan haklarını sokakta aramaya çalıştı kimsenin iteklemesi , çağırması , mesajı olmadan insanlar sokaklara döküldü . Sokağa çıkamayan evinde tavasıyla tenceresiyle camlardan , balkonlardan ses çıkararak ışıklarını açıp kapatarak , alkışlayarak eyleme destek verdiler.
Espark önünde kurulan direniş çadırları , evlere asılan Türk bayrakları , sokaklarda sabahlayan insanlarıyla Eskişehirliler geziparkı eylemlerine destek verdiler. İlk geceden ve 1 2 günden sonra müdahalede bulunulmadan insanlar haklarını savundular ağır bir şekilde gelen çadırları kaldırmak , yazılan yazıları silmek ve eylemcileri gözaltına almak amaçlı 17 haziran sabahı başlatılan ve etkili olan müdahale 18 haziran, 19 haziran ve 20 haziranda da devam etti. Bir çok kişi gözaltına alındı , darp edildi , yaralandı . Evimizin içi bile güvenli olmamaya başlamıştı ki müdahale son buldu. Öğrencilerin sınavları bitip evlerine dönmesi de eylemlerin katılımının azalmasına sebep oldu.
 Sokağa çıkarken acaba bugün başıma ne gelir diye düşünürken buluyorum kendimi , yatağımda uyuyamaz hale geldim. Bir çok insanında benim gibi olduğunu biliyorum.


Unutulmaması gerekir ki vatandaşlar bir milleti oluşturur . Ayrıştırılamaz , bölünemez ve görmemezlikten gelinemez. İktidara gelmek zordur. Orada kalmak daha da zordur. Milyonların isteği asla gözardı edilmez. Edilirse oturulan koltuklarda sabit kalınamaz. Unutulmaması gerekir ki tahtlar yıkılır koltuklar çekilir . Kibir , kin ve zorbalık bir iktidara yakışmaz.

 Milyonlar ayakta , milyonlar durmakta , milyonlar yürümekte. İktidar nerede?

Bu mudur? Özgürlük anlayışı.
Bu mudur? Hakkını savunan insanlara yapılan zulüm.
Bu mudur? İktidar anlayışı.